24 Mart 2011 Perşembe

Engel ve Japonya

bi süredir kendi bloğuma girmiyorum malum bu siteye erişilemiyo durumu
gerekli ayarlamaları ancak bu gün yapabildim...

son 2 haftadır sürekli NHK izliyorum deli oldum herşeyi okumaya çalışıyorum.
neyse bu hafta ödevler falan bastırdı bende duruldum

canım yandı hep bişeyleri çok sevmeken korkmuşumdur bişeyi ya da birini fazla severse başına bişey geleceğinden korkarım tarihimde bunu düşünmemi sağlayan olaylar olmuştur.

işte tam bu anda ben Lan hakkaten Japonya'yı Türkiye den öndemi tutmaya başladım noluyo la bana derken bunların olması içimi dondurdu. (tabiki olayın benmle bi ilgisi olmadığını biliyorum deliliğim insani sınırlarda daha)

17 ağustos ta istanbulda değildim ancak tatilden dönerken yolda gördüklerim sayesinde neler olduğunun ayırdına varmıştım. okula başlayınca bir arkadaşımın öldüğünü öğrendiğimde hissetmiştim 17 ağustosu. fakat o zamandan beri hayatım çok değişti. artık "gerçek acı" nedir 3 aşşa 5 yukarı biliyorum.

 bu süre içerisinde Türk olmanın nasıl bişi olduğunu da iyice anladım. çokk sevdim ülkemi ulusumu bu ülkede yaşayan naif toluluğu (ki halkta denio kendilerine) belki de o nedenle bu kadar onuruma dokunuyo bu ülkede olanlar ve belkide bu nedenle daha çok kopmaya başladım bu ülkeden çünkü Türkiye ben onu sevdikçe batıyo çöküyo çürüyo...

ben Türkiyeden soğudukça Japonlara daha çok yanaştım son 4 yılda benim umudumun bittiği noktada bana umut oldu Japonya. pes etmenin anlamını bilmeyen durmak ve yorulmakla ilgili problemleri olan insanların ülkesiydi japonya.

2 hafta önce umudumu yeşerten ülke pekçok felaketi üst üste yaşadı haala herşeyi tamamiyle çözümleyemedi. ben çok korktuğum bir sırada gene benim umudum oldu Japonya. Türkiye gittikçe karanlığa gömülüyo ve ben umutla gün doğumunun ülkesine bakıyorum.

"Yarın güneş yine doğacak"

mantıklı şeyler yazmamış olmam mümkün ama içimden geleni yazdım 

Hiç yorum yok: