23 Mayıs 2011 Pazartesi

Tengoku ni Ichiban Chikai Otoko (cennete en yakın adam)

"nedenini anlayamadığım bir şekilde inatla kimsenin çevirmediği
ve benim sonunda "eh banane be meraktan çatlamaktan iyidir" diyerek izlemeye başladığım
Tengoku ni Ichiban Chikai Otoko 2 'nin 10. bölümünü taze bitirdim
2 bölüm daha var
fakat nasıl ağladım bu bölüm
pek çok şeye bir arada ağladım ondan yazayım dedim
konunun getirdiği bi ağlama vardı ama en önemlisi
Sho için ağladım

çok kez çocukluk videolarını falan izlemişliğim vardı
fakat hiç biri beni böyle sarsmamıştı...

bi kere sormak istiyorum Sho naaptın lan o çocuğa, neresinden tutup öldürdün
bıraksaydın keratayı oyuncu olurmuş ki o
hatta efsane bişi bile olurmuş
oyunculuk falan zamanla iyileşen şeylerdir benim bildiğim,
zamanla kötüleşmez!
insan ilk dizisinde bu denli iyi oynayıp sonradan salmaz saçma...
ki o sıralar üniversite ve Arashi'yi beraber götürüyodun...
şimdi oyunculuğa daha çok konsantre olabilirsin..din...
demek sarmadı...
yazık lan harcamışın gül gibi yeteneği
hoş quiz show'da baya baya yakındın burdaki oyunculuğuna...
tabii senaryo seçimi kötü
yönetmense "aman oynamasada reyting alaırız ne kascam" hissiyatında olunca
ortaya bi kabachi çıkıyo demek..
yazık nasıl içlendim izlerken... nasıl kendini vererek yaşayarak oynamışsın.
bi yerde, bi an "lan acaba bildiği bi durum mu bu" diye düşündüm
sonra dedim imkanı yok hayatı boyunca böyle bişi yaşamamıştır.

sonra herkesin gözü önünde gelişen ergenliğini düşünüp bide ona üzüldüm
(bu konuda bütün johnny çocuklarına üzülüyorum aslında)
hepimizin en sikko olan ve hafızamızda bile olmasını istemediğimiz dönemi
kameralar karşısında ve birsürü beklentinin içinde geçirmek acı koymuştur.
üstelik sen para için de yapmıyodun...
ne tür bi acı vardı o dönemde içinde, ne demeye bu yolu seçtin acaba?

bide yaşlanıyo oluşumuza üzüldüm.
şu son 2 senede nasıl hızla çötüğünü görüşüme yandım
yavaş yavaş yorulduğunu hissedişime yandım.
sonrada kendimin büyüyüşüne yandım.
bekleyişime...

bide bunları düşünürken içimin yanmasına
ve bunu sadece yastığıma sarılarak dindirebiliyo olmama
sana sarılmak istedim
saçının ne koktuğunu merak ettim
avucunun içi yumuşakmı yoksa sertmi diye merak ettim
parmakların göründükleri kadar uzunmu merak etim
yanına nasıl kokuyorsun, tenin nasıl kokuyor merak ettim
yaşlandığını belirten çizgileri makyajsız görmek istedim
bide konuşmak istedim sohbet etmek aynı dili konuşabilmek istedim
(MFÖ'nün "istedim" diye şarkısı vardı onu dinlemek istedim)

ben bunları 10 sene önce çok daha yakınımda birinde de merak ettiydim
sonra çok canım yandıydı
bidaha merak etmek istemedim
yok saydım
3 senedir sen ve Arashi sıçtınız azıma
ve siz bana bunu yaparken o kadar mutlu oldum ki....
şu halime bak 26 yaşındayım yakında 27 olucam

okuyana hüzünlü gelebilir bu yazdıklarım
ama içinde sadece göz yaşı var hüzün yakın bile değil.
mutluyum çok hemde çok
nedensizce
acı çekmiyorum
sana, size bakarken, sizleri düşünürken acı hissetmeme imkan yok
bana sunduğunuz dünya öyle güzel ki
içinde acıya yer yok
en fazla beraber acı çekermişiz gibi geliyo,
sen, Arashi ve tüm dünyadaki hayranlar beraberce
depremde olduğu gibi...

eğer herşey bir oyunun parçasıysa varsın olsun
eğer gösterdiğin adam değilsen umrumda bile değil
ben sizin sayenizde aptalcasına mutlu hatunlar diyarındayım tam 3 senedir
çok ama çok ama çok teşşekkürler...
şimdi izninle  özenle yeteneğini öldürdüğün o çocuğu ve matsu-nii'yi biraz daha izlemek istiyorum
 

not: ön izleme yapınca fark ettim ohaa amma yazmışım lan.... O.o "     

not2: oppamania da yazıdığımın kopyala yapıştırıdır iki kez aynı şeyi yazmadım sadece burda da olsun istedim ^^

Hiç yorum yok: